- Katılım
- 10 Nisan 2025
- Mesajlar
- 742
- Reaksiyon puanı
- 81
- Konu Yazar
- #1
Şizofreni, halüsinasyonlar, sanrılar, düşünce bozuklukları ve davranışsal anormalliklerle kendini gösteren kronik bir psikiyatrik rahatsızlıktır. Toplumda şizofreni hastalarına yönelik önyargılar, bu bireylerin dışlanmasına ve ayrımcılığa uğramasına neden olmaktadır. Ancak bazı nadir durumlarda, tedavi edilmeyen veya kontrol altına alınamayan şizofreni vakalarının çevresine zarar verme potansiyeli olduğu da bilinmektedir. Bu bağlamda, hem hasta bireylerin özgürlüklerini ihlal etmeyecek şekilde hem de toplum güvenliğini koruyacak hukuki düzenlemelerin gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
1. Mevcut Hukuki Durum:
Türkiye’de şizofreni hastalarıyla ilgili koruyucu önlemler, esasen Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Ruh Sağlığı Yasası taslağı çerçevesinde düzenlenmektedir.
2. Toplumu Korumaya Yönelik Önerilen Hukuki Önlemler:
a) Zorunlu Tedavi Uygulaması: Akut dönemlerinde tehlikeli davranış sergileyen hastalar için, ruh sağlığı uzmanlarının gözetiminde kısa süreli zorunlu hastane tedavisi uygulanabilir. Bu durum hem hastanın hem toplumun korunması amacıyla yapılmalıdır.
b) Psikiyatrik İzleme Zorunluluğu: Şiddet içeren davranış geçmişi olan hastalar için periyodik psikiyatrik kontrol ve raporlama sistemi kurulabilir.
c) Ruh Sağlığı Yasası'nın Yürürlüğe Girmesi: Türkiye’de uzun süredir gündemde olan Ruh Sağlığı Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle, hem hastaların hem de toplumun haklarını dengeli şekilde düzenleyen yasal çerçeve oluşacaktır.
d) Toplum Temelli Ruh Sağlığı Hizmetlerinin Geliştirilmesi: Şizofreni hastalarının sosyal hayata uyumu artırılarak, olası riskli davranışların önlenmesi sağlanabilir. Bunun için belediyelere, sosyal hizmet kurumlarına ve sağlık bakanlığına bağlı destek birimlerinin arttırılması gereklidir.
3. Etik ve Hukuki Dengeler:
Hukuki önlemler alınırken temel insan hakları göz önünde bulundurulmalıdır. Şizofreni hastalarının potansiyel suçlu olarak görülmesi hem ayrımcılık hem de damgalama yaratır. Bu nedenle alınacak her önlem, tıbbi bir gerekçeye dayanmalı ve yargı denetimine açık olmalıdır.
1. Mevcut Hukuki Durum:
Türkiye’de şizofreni hastalarıyla ilgili koruyucu önlemler, esasen Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Ruh Sağlığı Yasası taslağı çerçevesinde düzenlenmektedir.
- Medeni Kanun kapsamında, akıl hastalığı nedeniyle kendi davranışlarını yönlendiremeyecek durumda olan bireyler için vasi tayin edilmesi öngörülmüştür.
- Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 32, fiili işlediği sırada akıl hastalığı nedeniyle suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan kişilerin ceza ehliyetinin bulunmadığını belirtir.
- Ancak bu kişiler hakkında, tedavi amacıyla güvenlik tedbiri uygulanması mümkündür.
2. Toplumu Korumaya Yönelik Önerilen Hukuki Önlemler:
a) Zorunlu Tedavi Uygulaması: Akut dönemlerinde tehlikeli davranış sergileyen hastalar için, ruh sağlığı uzmanlarının gözetiminde kısa süreli zorunlu hastane tedavisi uygulanabilir. Bu durum hem hastanın hem toplumun korunması amacıyla yapılmalıdır.
b) Psikiyatrik İzleme Zorunluluğu: Şiddet içeren davranış geçmişi olan hastalar için periyodik psikiyatrik kontrol ve raporlama sistemi kurulabilir.
c) Ruh Sağlığı Yasası'nın Yürürlüğe Girmesi: Türkiye’de uzun süredir gündemde olan Ruh Sağlığı Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle, hem hastaların hem de toplumun haklarını dengeli şekilde düzenleyen yasal çerçeve oluşacaktır.
d) Toplum Temelli Ruh Sağlığı Hizmetlerinin Geliştirilmesi: Şizofreni hastalarının sosyal hayata uyumu artırılarak, olası riskli davranışların önlenmesi sağlanabilir. Bunun için belediyelere, sosyal hizmet kurumlarına ve sağlık bakanlığına bağlı destek birimlerinin arttırılması gereklidir.
3. Etik ve Hukuki Dengeler:
Hukuki önlemler alınırken temel insan hakları göz önünde bulundurulmalıdır. Şizofreni hastalarının potansiyel suçlu olarak görülmesi hem ayrımcılık hem de damgalama yaratır. Bu nedenle alınacak her önlem, tıbbi bir gerekçeye dayanmalı ve yargı denetimine açık olmalıdır.